CHP’li Dinçer: Tarikatların İstediği Proje Rafa Kalktı
(ANKARA) – CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, 0-6 yaş aralığındaki tüm çocukların erken çocukluk eğitimine erişimini arttırmayı ve en dezavantajlı çocukları akademik ve sosyal hayata hazırlamayı amaçlayan projenin tarikatların istediği doğrultusunda rafa kalktığını iddia etti. Dinçer, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e “Bu proje için Avrupa Birliği’nden 30 milyon avro hibe desteği alınmıştır. asarruf tedbirleri alınması yönünde genelgeler yayınlanırken, 30 milyon avro tutarında bir kamu zararını ortaya çıkaracak bu tür uygulamalar neden yapılmaktadır” diye sordu.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın onay sürecinden geçen ve kamuoyunda tartışmalara neden olan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni onayladı. CHP’li Semra Dinçer, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi.
Dinçer, müfredatla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Bu müfredatın içeriğiyle ilgili olarak çok büyük sorunlar olduğunu hepimiz biliyoruz. İçinde Atatürk ve Cumhuriyet olmayan, ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adlı bu müfredat düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen ve yorumlamayan robot ve ruhsuz nesiller yetiştirmek amacıyla hazırlandı” dedi.
“Sırf tarikatlar istedi diyerek yaklaşık 1 milyar TL çöpe atılmıştır”
“Bu müfredatla çocuklarımızın çağın gerektirdiği becerileri gelişmesi mümkün değildir” diyen Dinçer, şunları kaydetti:
“Bilgi ve beceri yerine değerleri ön plana çıkaran bu müfredatla adeta tarikatların istediği tipte bireyler yetiştirmek istenmektedir. Buna karşın 0-6 yaş aralığındaki tüm çocukların erken çocukluk eğitimine erişimini arttırmayı ve özellikle en dezavantajlı çocukları akademik ve sosyal hayata hazırlamayı amaçlayan erken çocukluk eğitiminde kaliteli eğitimin erişimin arttırılma projesi tarikatların istediği doğrultusunda ne yazık ki rafa kalkmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Avrupa Birliği ve UNİCEF iş birliğiyle yürütülen bu proje için Avrupa Birliği’nden 30 milyon avro hibe desteği alınmıştır. Bu projenin rafa kaldırılması, proje için Avrupa Birliği’nden alınan hibe desteğinin son bulmasına ve bugüne kadar bu proje için yapılan tüm harcamaların rücu edilerek proje ödeneğinin tamamının iadesi söz konusu olacaktır.
Şimdi soruyorum Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e; Bu durum 30 milyon avro yani yaklaşık 1 milyar TL tutarındaki bir kamu zararının ortaya çıkmasına neden olacaktır. Tasarruf tedbirlerinin gündemde olduğu bir dönemde bilimsellikten uzak bir müfredat için sırf tarikatlar istedi diyerek yaklaşık 1 milyar TL çöpe atılmıştır. Sayın Bakandan bunun cevabını bekliyoruz.”
“Tasarruf tedbirleri alınması yönünde genelgeler yayınlanırken, 30 milyon avro tutarında bir kamu zararını ortaya çıkaracak bu tür uygulamalar neden yapılmaktadır?”
Dinçer, Bakan Tekin’e cevaplaması için şu soruları yönetti:
“‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adlı yeni müfredatın uygulamaya geçirilmesi durumunda ‘Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması’ projesi sonlandırılacak mıdır? Eğer, ‘Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması’ projesinin sonlandırılması söz konusu olacaksa bu durumun gerekçesi nedir? Bu iki projenin aynı anda yürütülmesi mümkün müdür? ‘Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması’ projesi kapsamında bugüne kadar hangi kalemler için toplam ne kadar hibe desteği alınmıştır? Projenin sonlandırılması durumunda ne kadarlık bir tutar geri ödenecektir? AB’den alınan hibe desteğinin geri ödenmesi durumunda bu ödemeyi hangi kurum yapacaktır?
Cemaat ve tarikatların desteklediği iddia edilen yeni müfredatın hayata geçirilmesi için bu projeden vazgeçilmesi durumunda ortaya çıkacak kamu zararının yine bu cemaat ve tarikatlar tarafından karşılanacağı iddiası doğru mudur? Bu ödenek Bakanlık bütçesinden ödenmesi durumunda ortaya çıkacak kamu zararının sorumlusu kimdir? Şimdiye kadar yapılan hibe desteğinin geri ödenmesi yönünde Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi (CFCU) tarafından Bakanlığınıza bir talep olmuş mudur? Tasarruf tedbirleri alınması yönünde genelgeler yayınlanırken, 30 milyon avro tutarında bir kamu zararını ortaya çıkaracak bu tür uygulamalar neden yapılmaktadır?”